Bağışıklık Sisteminizi Ozon Terapisi ile Güçlendirin!
2014 yılında Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği ile hekimlerce uygulanan ozon tedavisinin kas- iskelet sistemi hastalıklarından deri ve enfeksiyon hastalıklarına kadar birçok durumda tedavinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
İki yüz yıl kadar önce keşfi yapılan, en fazla atmosferin stratosfer tabakasında olduğu ve zararlı ultraviyole ışınları önlediği keşfedilen ozon, tek doğal dezenfektan olarak tanımlanmıştır.
Uygulamada bir ozon jeneratörü ve sensörü aracılığı ile, ozon-oksijen karışımının sistemik veya lokal uygulaması yapılabilmektedir. Tanımlanan endikasyonların çoğu kas-iskelet sistemi patolojilerine aittir ancak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde de büyük etkisi vardır.
Tıbbi ozon, saf oksijen jeneratör yardımı ile yüksek elektrik voltajıyla etkileştirilerek elde edilir. Elde edilen gaz bileşiğinin %5 kadarını ozon, geri ka- lanını oksijen oluşturur. Su, bitkisel yağ ve plazma, serum fizyolojik (SF) ve oksijen içinde çözünebilir. Ozon, üç atomlu ve oksijene göre daha kararsız bir moleküldür. Bu nedenle, biyolojik cevap oluşturmada oksijene göre daha etkilidir. Güçlü oksidan özelliği ile, okside olabilen tüm organizmalarda;
- Büyük ölçüde doku ve hücrelerin oksijenizasyonunu artırır.
- Beyaz kan hücre sayısını artırır ve bağışıklık sistemini uyarır.
- Oksijenin dokulara verilmesini kolaylaştırır.
- Atar ve toplardamarlardaki virüs, bakteri, maya mantarlarını temizler, yok eder.
- Kan akımını artırarak vücuttaki toksinleri dışarı atar.
- Kan ve lenf sistemini temizler.
- Hormon ve enzim üretimini normalize eder.
- İnflamasyon ve ağrıyı azaltır.
- Otoimmün hastalıkları engeller ve sağlıklı haline geri döndürür.
Sağlıklı insan hücreleri oksijeni sever. Bakteri, virüs, mantar ve parazitlerin neden olduğu hastalıklar, AIDS, kanser vironları, arthritis mikropları aktif oksijen bulunan ortamda canlı kalamaz.
Ozon, bakteri, mantar ve virüsler üzerindeki etkisi ve kanama kontrolünde sağladığı yarar nedeniyle tıp alanında uzun süredir kullanılmaktadır. Antimikrobiyal olarak bakteri, mantar ve virüslere karşı etkilidir. Bu etki mikrobiyal hücrelere karşı selektif olup, insandaki hücrelere zarar vermemektedir. Antibiyotiklere dirençli bakteri türlerini öldürebilmektedir.
Ozon hücresel ve humoral bağışıklık sistemi üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Savunma hücrelerinin proliferasyonuna, immünglobulin sentezine ve ayrıca makrofajların fagositoz fonksiyonuna katkı sağlamaktadır. Prostoglandin, lökotrien ve interlökinlerin sentezini arttırarak enflamasyonu azaltıp yara iyileşmesini hızlandırmaktadır. Bunun sonucunda sitokinler üretilerek diğer immün sistem hücreleri aktif hale gelmektedir. Buna bağlı olarak immün sistem yetmezliği olan hastalarda ozon tedavisinin uygulanabileceği öne sürülmektedir.