Bebeklerde ek besinlere başlarken nelere dikkat edilmeli? Hangi aylarda hangi besinlere başlanmalı?
Bebeklikte doğru beslenme ilk 6 ay sadece anne sütü ve 6 ay civarında başlanacak olan tamamlayıcı beslenme ile birlikte 2 yaşına gelene kadar anne sütü ile beslenmenin devam ettiği beslenmedir.
Tamamlayıcı beslenme: anne sütünün yetmediği dönemde besinsel gereksinimleri karşılamak için anne sütü ile birlikte gıdaların verilmesidir.
Bebeklik döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlık, büyüme ve gelişme için esastır. Kötü beslenme hastalık riskini artırır, demir eksikliği anemisine yol açabilir, boy kısalığına neden olabilir. Erişkin hayatlarındaki entellektüel performanslarının da düşük olmasından sorumlu olabileceği de gösterilmiştir.
Anne sütü 6-8 ay arasında enerji gereksiniminin %65-70’ini, 9-11 aylıkken %50-55’ini, 12-23 aylıkta %35-40ını karşılar. İlk 6 ay içinde anne sütü yeterli kilo alan bebeğin makro (protein, karbonidrat, yağ) ve mikrobesin (vitamin, mineral) öğeleri açısından tüm besinsel ihtiyaçlarını karşılar.
Birçok bebek altı ay civarında destekle oturur ve en önemlisi üst dudağı ile kaşıktan mamayı sıyırmayı bu ayda yapmaya başlar. Püre halindeki gıdayı boğazın arkasına geçirmeyi ve gıdayı geri çıkarma refleksini gene bu aylarda kazanır. Bu yüzden 6 aydan önce sulu gıdalardan bazıları (meyve suyu, sebze suyu) tadlarıyla tanıştırmak için verilebilir ama püre ya da katı kıvamda şeyler asla verilmemelidir. 6 aydan sonra da sıvı kıvamında başlanan besinler (meyve suyu, sulu sebze çorbaları, sulu muhallebi)’in yoğunluğu dereceli olarak artırılıp katı/pütürlü kıvama geçilmelidir.
Tamamlayıcı beslenmeye erken başlamak da geç başlamak da sağlık açısından sorunlar yaratabilir. Erken başlamak anne sütünde azalma, ishal, allerji ve ileride oluşabilecek otoimmün hastalıklar ve kalp damar hastalıkları, diyabet riskini, yutma işlevi ve püskürme refleksi henüz gelişmediği için solunum yollarına besin kaçırma (aspirasyon) ve obesite riskini artırabileceği gibi, geç başlamak da demir eksikliği anemisi, çinko eksikliği, gıda reddi, büyüme geriliği, çölyak hastalığı, diyabet gibi birçok hastalık ve durumların oluşma riskini artırır.
Bebeklerde mide kapasitesi doğumda yaklaşık 30 ml (2 yemek kaşığı), 6. ayda 180 ml (1 çay fincanı), 1 yaşta 240 ml (1 su bardağı) kadardır. Bir öğünde bu miktarları aşmamak verilen gıdaları iyi torale etmesi açısından önemlidir. 6 aylık bir çocuğa bir anda 1 çay bardağından fazla tamamlayıcı besin vermek doğru olmaz.
Ek gıdaya başlama döneminde anne sütü yetersizse devam sütlerinin kullanılması tavsiye edilir. 6 aydan sonra hayvansal gıdalardan yeterince yararlanabilen bebeklerde anne sütü süt ürünü olarak tek başına yeterli olabilir.
6-8 aylık bebekte 2 öğün, 9-12 aylık bebekte 3 öğün tamamlayıcı beslenme yeterlidir. 12 ay üzerinde 1-2 ara öğün eklenebilir.
Tüm besinler kaşıkla verilmelidir. Metal kaşıklar soğukluk hissi verebileceğinden önerilmez. Çay kaşığı ile başlanabilir.
Kaşığı reddetme sıklıkla karşılaşılan bir sorundur . beraberinde kusma, iştahsızlık, yetersiz kilo alınımını getirebileceğinden dolayı, ısrarcı olmamak ve aceleci davranmamak gerekir. Bebek yeni başlanan gıdadan hoşlanmıyorsa 2-3 hafta sonra tekrar denenmelidir. Bebeğin ikinci 6 ayda ilk 6 aydaki kadar kilo almayacağı bilinmeli, ilk 6 aydaki kilo artışını görmemek kaygıya düşürmemelidir.
Tamamlayıcı beslenmeye tek çeşit ile bebek açken az miktarda (tatlı kaşığı kadar) başlanmalıdır. Miktar giderek artırılmalıdır.
Her yeni gıda teker teker en az 2-3 gün aralıklarla verilmelidir. Bu, bebeğin besine karşı reaksiyon verip vermeyeceğini gözlemlemek ve bebeğin yeni tada alışması için yeterli bir süredir. Besine karşı reaksiyonlar besini aldıktan hemen sonra ya da 2 saat sonra ortaya çıkabilir, vücutta (ağız kenarı, popo, gövdede) kızarıklıklar, dilde ve dudakta şişme, göz etrafında şişme, burunda doluluk, kusma, ishal ya da dışkıda kan ya da sümük şeklinde olur, karın ağrısına neden olduğu için bebeği normalden daha fazla huzursuz edebilir. Bunlar görüldüğünde yeni başlanan besin öğesi 1-2 gün boyunca verilmez (yumurtada bu süre 1-2 haftayı bulur), belirtilerin geçip geçmediği gözlenmeli ve sonrasında tekrar başlanmalıdır. Belirtiler tekrar başlıyorsa bu gıda bir süre diyetten çıkartılmalıdır.
Kabızlık tamamlayıcı beslenme döneminde sık görülen bir sorundur. Uzun vadede bazı besinlerle (muz, patates, pirinç lapası) kabızlık yaşanabilir, bu durumda bu besinlerin diyetten çıkarılması düşünülebilir.
Bebeğiniz aşırı kiloluysa, patates, makarna, ekmek, pirinç, nişastalı yiyecekler, meyve suyu gibi besin maddelerinden daha az tüketin.
Gıdalara şeker ve tuz katılmamalıdır. İlk 3 yaştaki tad alışkanlıkları hayat boyu olan tad alışkanlığına dönüşür, o yüzden ilk 3 yaş bu konuda önemlidir.
Yağ ve kolesterol kısıtlamasına gerek yoktur, hem balık yağı hem tereyağı hem de zeytinyağı ilk 2 yaşta beyin gelişimini destekler.
Çölyak hastalığını engellemek için glutenin/tahıllı ürünlerin çok erken (<4 ay) ya da çok geç (>7 ay) verilmesinden kaçınılmalıdır. Yeterli hayvansal gıda alamayan bebeklerin hemen her gün tahıl ve bakliyatlarla beslenmesi gerekir.Tahıllar vitamin yönünden eksik ve bazı minerallerin bağırsaklardan emilimini azalttığı için tek başına tamamlayıcı besin olarak kullanılmamalı ya da kullanılacaksa da az miktarda verilmeli, genelde et ve/veya bakliyatlarla aynı dönemde verilmelidir. Ayrıca tahıllı kaşık ve kavanoz mamaları bebeğin katı/pütürlü besinlere geçişini kolaylaştırabilir. Kabızlık oranını azaltır.
Sebze ve meyveler erken dönemde başlanılan tamamlayıcı besinlerdir. Sebze çorbalarına ülkemizde geleneksel olarak patates ve havuçla başlanır, sonra tek tek sebzeler eklenir. Çorba formu çok geciktirmeden püre formuna dönüştürülmelidir. Püreler tercihen evde hazırlanmalı, içine tuz ilave edilmemelidir. Ispanak, pazı, semizotu, taze fasulye, pancar gibi sebzeler bekletildiğinde, kansızlık ve büyüme geriliğine neden olan nitrit denilen zararlı maddeler oluştuğu için pişirildikten itibaren 24 saat içinde tüketilmelidir. 8 aylıktan sonra çorba çeşitleri arttığından çorba çeşitleri her gün değiştirilerek verilebilir (bir gün sebze çorbası, ertesi gün tarhana çorbası gibi)
6 aydan önce çok miktarlarda meyve suyu verilmemesi gerekir, bu durum bebekte doygunluk yaparak anne sütünü almasını zorlaştırabilir ve böylelikle yetersiz kilo alınımına yol açabilir ama 5 aylıkken çok az miktarlarda (1-2 tatlı kaşığı) meyve suları ve havuç suyu bebeğin tatlarla tanışması açsından verilebilir. 6 aydan büyük bebeklerde 120 ml’ye kadar meyve suyu verilebilir (bir çay fincanına yakın). Meyve suyu taze hazırlanmalı, kıvamı giderek artırılarak püreye geçiş yapılmalıdır. Meyve suyu sıkıldıktan sonra geriye kalan posa=lif atılmamalı o da verilmelidir.
Hayvansal içeriği olmayan besinler bebeğin besin gereksinimlerini karşılayamazlar, bunlardan eksik beslenen bebeklerde demir, çinko, kalsiyum ve B vit eksiklikleri görülür. Bu yüzden etin tamamlayıcı beslenmeye dahil edilmesi geciktirilmemeli, bebekler vejetaryen diyet almamalıdır. Et, tavuk, balık veya yumurta günlük, en azından mümkün olduğunca sık tüketilmelidir. Tamamlayıcı beslenme evresindeki bir bebek günlük 1 yumurta ve 15-75 gr kadar et/tavuk/balık/karaciğer tüketmesi önerilmektedir. Somon, saldalya ve uskumru omega 3’ten zengin balıklardır. Yeterice et ve peynir tüketen bebeklerde her gün yumurta vermeye gerek yoktur. Yumurta her gün veriliyorsa, peynir miktarı azaltılmalı ya da verilmemelidir.
Yeterince hayvansal protein alamayan bebeklerde bitkisel protein kaynakları olan tahıl ve bakliyatlar dengeli olarak günde 2 öğün verilerek protein desteği yapılmaya çalışılmalıdır. Ayrıca bu çocuklarda günlük alınması gereken proteini karşılamak için formül süt gerilmesi de düşünülenilir.
1 yaşına kadar inek sütü kesinlikle verilmemelidir, dünya sağlık örgütü bunu son yıllarda 2 yaşına kadar çekmiştir. Allerji ve ilerde oluşabilecek otoimmün hastalıklara zemin hazırlaması, kalsiyum/fosfor dengesinin uygun olmaması, yağ, vitamin, kalsiyum ve demir emiliminin iyi olmaması, bağırsaklarda mikrokanamalara yol açabilmesi, böbrek yükünün fazla olması ve kabızlığa neden olabilmesi 1 yaş öncesi asla kullanılmamasını gerektiren kötü etkileridir. Yeterli hayvansal gıda alan bir bebeğin tamamlayıcı beslenme çağında günlük 200-400 ml, yeterli hayvansal gıda alamıyorsa günlük 300-500 ml süt (anne sütü ya da förmül sütler) tüketmesi uygundur. Büyüme sütleri 12 aydan sonra verilebilir.
Yoğurt, fermente bir süt ürünü olarak probiyotik içeren, bağırsaklardan mineral emiliminin fazla olduğu, çocuğu rahatsız edebilecek laktoz içeriğinin az olduğu ideal bir üründür.
EK BESİNLERE GEÇİŞ Şeması:
İlk 6 ay: sadece anne sütü!!!
Anne sütü yetmiyorsa ek olarak formül mamalar.
6 aylıkken: anne sütüne ek olarak
-yoğurt: 5 aylıktan sonra az miktarda başlanabilir, genelde ikindi öğünü olarak verilir: (15.30-16.00), ekşi ve süzme yoğurt verilmemelidir.
Formül süt ile yoğurt tarifi: 90 ml su içine 4 ölçek formül süt ünü koyarak küçük bir kaseye boşaltın. 40 derece sıcaklıkta 2 çay kaşığı yoğurt ilave ederek, 4-5 saat sıcak ortamda mayalayın, sonrasında buzdolabında 5-6 saat dinlendirin.
-sebze çorbası/püresi: sebze sularına tatlarıyla tanışması için 5 aylıkken az miktar başlanabilir.
- hafta: sebze çorbası: su, havuç, patates, kabak kapalı kapta pişirilir, tel süzgeçle ezmeden suyu alınır, irmik ilavesiyle (buna ek olarak pirinç de ilave edilebilir) tekrar 5-10 dk pişirilir. Saat 12.00-13.00 civarinda verilmesi tavsiye edilir. 1-2 tatlı kaşığından başlanarak yavaş yavaş miktarı artırılır. Bebeğiniz bu çorbaya alıştıktan sonra mevsim sebzelerinin diğerleri eklenebilir. Formül sütle beslenen bebeklerde çorbalara formül süt de eklenebilir.
- hafta: basit püre: havuç ve patatesler tel süzgeçten ezilerek geçirilir, irmik katılır.
- hafta: karışık püre: pirinç ve mevsimlik sebzelerin ilavesiyle (maydonoz, kabak, semizotu, taze fasulye, bezelye, tatlı kırmızı biber). Kilo alınımı az ve anne sütü yetersiz çocuklarda bu pürelere formül mamalar da eklenebilir.
- hafta: tam püre: 1 çay kaşığı zeytinyağı/tereyağı ilavesiyle
-havuç suyu, elma suyu, şeftali suyu, armut suyu: 5 aylıkken 1-2 tatlı kaşığıyla başlanan meyve sularının miktarı 6 aylıkken artırılabilir.
-muz, şeftali, elma, armut, haşlanmış havuç, haşlanmış gün kurusu, haşlanmış ayva püreleri: mikser yerine cam rende kullanılmalıdır. Işlem gördüğü için kayısı kurusu yerine daha koyu renkli gün kurularının püreleri tercih edilmelidir. Bağırsak hareketlerini hızlandırdığı için kabız bebeklerde önerilir.
-pirinç unuyla muhallebi: Nişasta ya da mısır unu kullanılmamalıdır. İnek sütü değil anne sütü ya da formül mamalarla hazırlanır, 1 tatlı kaşığı pirinç unu bir su bardağı su ile karıştırılarak pişirilir, ateşten indirildikten sonra içine 5-6 ölçek förmül mama (2 no’lu biberon mamaları) toz halinde atılır, topaklanma halinde tel süzgeçten geçirilir. Genelde akşam öğünü olarak verilir (18.00-20.00). bulunabilirse kahverengi/esmer pirinç unu kan şekerini daha iyi kontrol ettiği için beyaz pirinç ununa tercih edilmelidir.
-tahıllar: yulaf unu, arpa unu; pirinç unlu muhallebi başlandıktan 1-2 hafta sonra kullanılmaya başlanabilir, anne sütü ya da formül mamalarla karıştırılarak verilebilir. Piyasada demirle zenginleştirilmiş karışık tahıllı kaşık (gece) mamaları kullanılabilir. 2-3 yemek yaşığı ile başlanabilir. 1 yaşından sonra 1 kaseye çıkabilir.
-avokado: muz, şeftali püresi, yoğurt ya da labne/lor peynirle karıştırılarak verilebilir. Kalorisi çok yüksek olduğundan özellikle az kilo alan bebeklere önerilir.
-balkabağı: çorbası yapılabilir ya da püresi yoğurtla ya da havuçla karıştırılabilir
7 aylıkken: yukardakilere ek olarak
-yumurta sarısı: 7 dk kaynatılır, nohut büyüklüğünde başlanır, 4-5 gün içinde bir yumurta sarısına erişilir, gün aşırı verilebilir.
-beyaz peynir (akşamdan tuzu alınmış)
-ceviz: iyice ezilerek kahvaltılıklarla karıştırılarak verilebilir.
-pekmez: içeriğindeki yoğun demirin bağırsaklardaki emilimini azalttığından yoğurtla ve diğer süt ürünleriyle karıştırılarak verilmemelidir. Günlük 1 tatlı kaşığından daha fazla verilmemelidir. Çok fazla ısıl işleme tabi tutulmamış doğal pekmezler tercih edilmelidir. Demirden zengin olmasına rağmen bağırsaklardan emilimi az olduğu için tek başına demir ihtiyacını karşılamaz, bu yüzden 1 yaşına kadar demir damlası verilmelidir.
-köfte (3 kez çekilmiş kuzu kıymasından baharatsız ve soğansız olarak), kıyma, beyaz et: kuzu eti dana etine göre daha az ilaç ve yabancı maddelere maruz kaldığı için daha güvenilirdir. Et suyunun tek başına besleyiciliği yoktur, kıyma ile birlikte tüketilmesi daha iyidir.
8 aylıkken: yukardakilere ek olarak
-etli dolmalar, etli sebze yemekleri
-balık: haftada 2 kez verilebilir. Ilk tadım aşamasında 1-2 çay kaşığı ile başlanıp bu süreçten sonra kibrit kutusu veya ızgara köfte büyüklüğünde verilebilir. Tattırma evresinde alabalık, çipura, levrek gibi beyaz balıklarla başlanıp ilerleyen zamanlarda hamsi, istavrit, çinekop, saldalya, uskumru, somon gibi omega 3’den zengin balıklar buğulama yöntemi ile pişirilip verilebilir. Fırın ve ızgara da tercih edilebilir. Özellikle sardalya ve hamsi civa seviyesi düşük, omega 3’den zengin doğal beslenen balıklar olduğu için daha sıklıkla tercih edilmelidir. Çiftlik balıklarından ziyade deniz balıkları tercih edilmelidir. Balık alırken etinin sıkı ve derisinin parlak olmasına, nötr bir kokusu olmasına, yoğun balık kokusunun olmamasına dikkat edilmelidir. Konserveler içindeki ton balığı ve kalkan, kılıç balığı gibi dip balıkları civa ve diğer ağır metalleri içeriğinden dolayı verilmemelidir. Dil balığını civa oranı düşük olmasına rağmen omega 3’ü düşük olduğu için vermek gereksizdir. Midye, karides, ıstakoz gibi deniz ürünleri allerjik reaksiyonlara neden olabileceğinden 1 yaşından önce verilmemelidir. Balığı tanıması için kılçıkları ayıklanmış balığı bütün halde sunabilirsiniz. Yağlı balıkları çorbaların içine katarak da verebilirsiniz.
-ciğer: tercihen kuzu ciğeri, az tuzlu suda haşlanır, zarı çıkartılır, püre şeklinde sebze püresinin içine karıştırılabilir, genelde 15 günde bir, en sık haftada 1 kez verilebilir, püre halinde çorbalara eklenebilir.
-yayla, tarhana, mercimek, şehriye çorbaları
-ezilmiş makarna/pilav (beyaz makarna ve pilavı tercih etmeyin, siyez bulguru ve makarnası, tam buğdaylı makarna, esmer pirinç tercih edin)
-ekmek: tam buğday ekmeği, karabuğday (greçka) ekmeği ya da siyez buğdayı ekmeği içi yedirilebilir. Beyaz ekmek (glisemik indeksi yüksek, obesiteye yol açabilir) ve kepek ekmeği (bağırsaklardan mineral emilimini azaltıyor, besleyiciliği diğer ekmeklere göre düşük, 3 yaşına kadar vermemek gerekir) önerilmez.
-zeytin: blenderden geçirilerek ezme şeklinde verilebilir, piyasadaki zeytin ezmeleri çok tuzlu olduğundan ve katkı maddeleri içerdiğinden dolayı önerilmez.
-yulafla hazırlanmış muhallebiler, yulaf ve arpa ezmesi, buğday ruşeymi, siyez unu.
-bisküvi: fazla kavrulmuş, koyu renkte ve yanık olmamasına dikkat edin, açık renkte olanları tercih edin. Doğal yollarla tatlandırılanları (elma suyu vb) tercih edin.
-ıspanak, brokoli, karnabahar, pazı, kereviz, pancar, enginar (kabız bebeklere önerilebilir, limonla ovduktan sonra buharda haşlayıp püre kıvamında patatesle ya da tek başına verebilirsiniz)
9 aylıkken: yukardakilere ek olarak
-bakliyatlar (kuru fasulye, nohut, mercimek): çok iyi pişirilerek tel süzgeçten geçirilerek kabukları çıkartılır.
-domates: allerji riski nedeniyle 9 ayın altında verilmemeli, mide reflüsü olan bebeklerde de reflüyü artırabileceği için verilmemelidir.
-karpuz, kivi (yoğurtla ya da diğer meyvelerin püreleriyle verilebilir. kalorisi yüksek olduğu için az kilo alan bebeklere önerilebilir), portakal, mandalina meyveleri ve suları (suları verilecekse posalarıyla beraber verilmeli), limon suyu (narenciyeler reflülü bebeklerde verilmemelidir)
10 aylıkken: yukardakilere ek olarak
-çilek (günde 1-2 tane), tropikal meyveler
12 aylıkken: yukardakilere ek olarak
-bal
-yumurta beyazı
### 1 yaş altında verilmemesi gerekenler!!!: inek sütü, bal, yumurta beyazı, tuz, şeker, baharatlar, çay, kahve, kabuklu deniz ürünleri (midye, karides, ıstakoz), işlenmiş besinler, kızarmış besinler, ceviz dışındaki yemişler*, üzüm**, yumuşak yapışkan besinler (fıstık ezmesi, lokum), böğürtlen***, dut***, incir***
(*hava yollarına kaçma ve allerji riski nedeniyle)
(**hava yollarına kaçma riski nedeniyle)
(***ishale neden olabilir)
### 2 yaş altında verilmemesi gerekenler: bakla, mantar, patlıcan, antep fıstığı
Öğün öğün beslenme çizelgesi
8-9 aylıkken:
Saat 08.00: anne sütü/ biberon maması+kaşık maması, bir miktar ekmek içi, yumurta sarısı, 1 tatlı kaşığı tuzu alınmış peynir, 1 çay kaşığı reçel (önce ayrı ayrı, sonra ezilerek birbirleriyle karıştırılabilir)
Saat 10.00: meyva püreleri (elma, şeftali, muz), elma suyu, kavanoz maması
Saat 12.00-13.00: anne sütü/ kavanoz maması, etli sebze püresi, karışık sebze maması
Saat 15.00-16.00: yoğurt, meyve püresi (yoğurtla karıştırılarak verilebilir), kaşık maması
Saat 18.00-20.00: anne sütü/ kavanoz maması, pirinç unu+mamayla hazırlanan muhallebi
Gece: anne sütü/ biberon maması
9-12 aylıkken:
Saat 08.00: anne sütü/biberon+kaşık maması, pekmez, yumurta sarısı, beyaz peynir, ince bir dilim ekmek
Saat 12.00: anne sütü/kavanoz maması, sebze püresi, püreye karıştırılmış tavuk/ dolmalar/ kıymalı sebze yemekleri/ kıymalı patates/ sebzeli-terbiyeli köfte/ iki tatlı kaşığı haşlanmış karaciğer rendesi (en sık haftada 1 kez), kuru baklagil
Saat 16.00: yoğurt, meyve püresi, kaşık maması
Saat 20.00: anne sütü/ kavanoz maması, tarhana çorbası, 2-3 çorba kaşığı sebze püresi, muhallebi
Gece: anne sütü/biberon maması
12 ay üstü:
Saat 08.00: anne sütü/ 1 yaş sonrası devam sütleri/büyüme sütleri+kaşık maması, 1 tatlı kaşığı peynir, 1 tam yumurta (gün aşırı), ince dilim ekmek, 1 çay kaşığı bal ya da pekmez
Saat 12.00: anne sütü/ kaşık maması, etli sebze yemeği, sebzeli-terbiyeli köfte, dolma, mantı/makarna, patates
Saat 16.00: kaşık maması, yoğurt, sütlaç, meyve, bisküvi/ekmek
Saat 20.00: 2-3 çorba kaşığı sebze püresi, ezilmiş makarna/pilav, yoğurt, kavanoz maması, koyu şehriye çorbası
Gece: anne sütü / biberon maması/ kaşık maması