Organization Accredited by Joint Commission International
ONLINE RANDEVU

Prostatta enfeksiyonlar neden ve nasıl ortaya çıkıyor

Prostat enfeksiyonları (prostatit), ani gelişen (akut) ve uzun süredir olan (kronik) enfeksiyonlar olarak ikiye ayrılıyor. Sıklıkla bakteriyel ve enfeksiyon ajanlarıyla ortaya çıkıyor. Bu enfeksiyonlar tedavi edilmediği zaman kronik ve iltihabi bir duruma neden oluyor ve hastayı sürekli rahatsız ediyor. Bu durum sıklıkla çok sayıda partnerle cinsel ilişkiye giren erkeklerde ortaya çıkıyor; bu kişiler önemli risk grubunu oluşturuyor. Ayrıca partnerinde bir enfeksiyon olan erkekler de risk grubunda yer alıyor. Fakat bazen bu riskler olmasa bile sadece bir enfeksiyon ajanı da tek başına idrar yolu enfeksiyonu oluşturduktan sonra ikincil olarak prostat enfeksiyonu gelişmesine zemin hazırlayabiliyor. 

Prostat iltihaplarının belirtileri nelerdir?

Prostat iltihaplarında en sık görülen şikayetler idrarda yanma, idrarın tam boşalmadığı hissi, apış arasında dolgunluk hissi ve yumurtalıklarda ağrıdır. Bazen idrarda kesiklik, sık idrara gitme, menide yanma, ateş, idrarda tıkanma ve kasıklarda ağrı olabilir. Erken boşalma, sertleşme bozukluğu ve cinsel isteksizlik görülebilir. 

Prostatın iltihapları mikroplu veya mikropsuz olarak ikiye ayrılır ve aslında mikropsuz iltihaplara daha sık rastlanır. Bütün prostatitlerde şikayetler benzerdir. Mikroplu olanlarda uzun süreli ve uygun antibiyotik tedavisi verilirken, mikropsuz prostatitin çözümü başka yollardan aranır. Mikropsuz (non-bakteriyel) prostatitte, hastalarda laboratuar bulgusu olarak, prostat sıvısında lökosit (iltihap hücresi) saptanır ama mikrobik enfeksiyon saptanmaz. Yine de bir kısım hastada üreaplasma ve klamidya gibi cinsel ilişkiyle bulaşan etkenlerin neden olduğu düşünülmektedir. Son yıllardaki araştırmalarda bunu destekleyen bulgular vardır ama cinsel hayatın kısıtlanması da, genellikle bir çözüm getirmemektedir. "Prostat Ağrısı" (Prostatodynia) diye de adlandırılan bu duruma oldukça sık rastlanır. Özellikle genç ve orta yaş erkeklerde görülür ve yaşantıyı keyifsiz hale getirir. Nedeni tam olarak bilinemeyen fakat prostat içinde bir tür doku reaksiyonu olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca, bu ağrı ve rahatsız edici hislerin, apış arası ve kasık civarındaki adalelerin kramplarına bağlı olduğu yönünde bulgular vardır. 

Prostatitte en önemli şey, hastanın önemli bir sağlık sorunuyla karşı karşıya olmadığına emin olmasıdır. Yakınmaları günlük hayatını aksatabilir ama örneğin hastalık kansere çevirmez.

Prostat enfeksiyonu tedavisinde hangi yöntemler kullanılıyor?

Daha çok genç erişkinlerde görülen böyle bir sorunda tanı koyabilmek için mutlaka prostat muayenesi ve sonrasında idrar ve prostat sıvılarının değerlendirilmesi gerekiyor. İlave problemler açısından bazı kan tetkikleri ve ultrason da yapılıyor. 

Tedavi yaklaşımında eğer hastalık bakteriyel bir enfeksiyon ise daha çok antibiyotikler yer alıyor. Bunun yanında analjezik ve antienflamatuar denilen bazı ilaçlar, idrarı rahat boşaltmayı sağlayan kanal genişletici haplar ve yaşam tarzı değişikliği önerileri veriliyor. Ancak bütün bunlar için hastanın doğru tanılanması gerekiyor. Eğer hasta tedavi edilmezse kısa zamanda hastalık kronikleşiyor ve bu noktaya gelen prostat enfeksiyonlarının tedavisi zorlaşıyor. Çünkü enfeksiyonlar ilaçlara karşı dirençli hale geliyor ve hastanın yaşam konforunu bozabiliyor.

Uzun süreli antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen dirençli Kronik Prostatit vakalarında son çare olarak TUR-P operasyonu önerilmektedir.