Organization Accredited by Joint Commission International
ONLINE RANDEVU

Sağlıklı bir gelecek için çocuklarınızla teknoloji arasına mesafe koyun

Sağlıklı bir gelecek için çocuklarınızla teknoloji arasına mesafe koyun!

Teknolojinin sağladığı faydalar elbette yadsınamaz ve teknolojiyi hayatımızdan tamamen çıkarmamız tabii ki mümkün değildir. Ancak bu faydalarla birlikte, yanlış veya aşırı kullanımda görülebilecek zararların farkına varıp, gerekli sınırlamaları ve önlemleri almalıyız. Sürekli teknolojiyle iç içe olan bir çocuğun sağlıklı fiziksel, zihinsel ve psikolojik gelişimi mümkün değildir. Unutmayalım ki çocuklarımızın asıl ihtiyacı olan en yeni, teknolojik ürünler değil. Asıl ihtiyaç duydukları, onlarla kaliteli zaman geçirmemiz, oyun oynamamız, sohbet etmemiz ve sarılıp sevgimizi göstermemiz...

Çok değil, 20-25 sene önce parklarda, bahçelerde oynayan, bisiklete binen, top peşinde bütün gün sıkılmadan koşup eğlenen çocuklardık. Hayal gücümüzün ve fiziksel kapasitemizin sınırlarını zorlar, akşam olunca eve dönmemek için annelerimize yalvarırdık. Oysa günümüz dünyası bambaşka. Maalesef çocukların ve ebeveynlerinin ellerinden iPad’ler, telefonlar, bilgisayarlar düşmüyor artık. Aile veya arkadaş yemekleri gibi en önemli sosyal ortamlarda dahi teknolojiden kopamıyoruz. Teknoloji bağımlılığı üzerine Amerika’da 2010 yılında Kanser Vakfı tarafından yapılan araştırma sonuçları hayli ürkütücü; ilkokul çağındaki çocuklar günde ortalama 7,5 saat teknoloji kullanıyor. Bu çocukların yüzde 75’inin yatak odasında televizyon var ve Amerikan ailelerinin yüzde 50’sinin evinde televizyon tüm gün açık. Çocukların oyunu artık çoğunlukla teknolojiye dayanıyor ve bu durum maalesef yaratıcılıklarına ve hayal güçlerine büyük ölçüde zarar veriyor. Aynı zamanda hareketsizlikleri, motor ve duyusal gelişimleri için büyük bir dezavantaj oluşturuyor. Çok büyük bir hızla gelişen teknoloji, çocuk gelişimini olumsuz etkilerken; fiziksel, psikolojik ve davranış bozukluklarının da artmasına yol açıyor. Kanada ve Amerika’da yaşayan çocuklarda, obezite ve şeker hastalığı oranlarında maalesef çok büyük bir artış yaşanıyor. Aynı zamanda dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, gelişimsel gerilikler, öğrenme güçlüğü, anksiyete, depresyon ve uyku bozukluğu oranlarının da teknolojinin aşırı kullanılmasıyla birlikte tehdit edici boyutlara ulaştığı görülüyor.

ÇOCUKLAR HAYAL GÜÇLERİNİ KULLANAMIYOR

Teknoloji, çocukların düşünme şeklini değiştiriyor. Örneğin, video oyunları beyni çoklu uyaranlara dikkat etmeye şartlıyor. Bu olumlu tarafı, ancak öte yandan dikkat dağıtma ve hafıza sorunlarına da yol açabiliyor. Çocuklar bilgiye ulaşmada çok başarılı olsalar dahi, bu bilgiyi hatırlamakta güçlük çekiyorlar. Ayrıca hayal gücünü kullanma ve derin düşünme gibi fırsatlardan mahrum kalıyorlar.

TEKNOLOJİ ÇOCUKLARIN MAHREMİYETİNE ZARAR VERİYOR

Teknoloji, çocukların hissetme şeklini ve empati kurma yeteneğini değiştiriyor. Altıncı sınıf öğrencileri arasında yapılan bir araştırma, beş gün boyunca elektronik aletler kullanmayan çocukların, fotoğraflardaki yüzlerin duygularını daha iyi anladığını ortaya koyuyor. Teknolojinin aşırı kullanımı, çocukların ruh halini de olumsuz yönde etkileyebiliyor.

İngiltere’de yapılan bir araştırma, günde dört saatten fazla bilgisayar oyunu ve internet kullanan çocukların, günde bir saatin altında kullananlara kıyasla, kendilerini daha kötü ve mutsuz hissettiklerini gösteriyor. Teknoloji çocukların mahremiyetine ve güvenliğine de zarar veriyor. Çocuklara yönelik cinsel suçlarda, suçu işleyen kişinin, kurbanları hakkındaki bilgiyi çoğu zaman internet tanışma sitelerinden elde ettiği görülüyor. Teknolojinin fazla kullanımı, daha az fiziksel aktiviteye, dolayısıyla obeziteye sebep olabiliyor. Çocuk gelişimi açısından hareket etme, dokunma, insanlarla yakın ilişkiler kurma ve doğayla iç içe olma çok büyük önem taşıyor. Sürekli teknolojiyle iç içe olan bir çocuğun sağlıklı fiziksel, zihinsel ve psikolojik gelişimi mümkün değildir. Teknolojinin sağladığı faydalar elbette yadsınamaz ve teknolojiyi

hayatımızdan tamamen çıkarmamız tabii ki imkânsız. Ancak bu faydalarla birlikte, yanlış veya aşırı kullanımda görülebilecek zararların farkına varıp, gerekli sınırlamaları ve önlemleri almalıyız.

Çocukların oyunları artık teknolojiye dayanıyor ve bu durum maalesef yaratıcılıklarına ve hayal güçlerine büyük ölçüde zarar veriyor. Aynı zamanda hareketsizlikleri, motor ve duyusal gelişimleri için büyük bir dezavantaj oluşturuyor.

ÇOCUKLARIN İHTİYACI TELEFONLAR, BİLGİSAYARLAR DEĞİL, İLGİ VE SEVGİDİR!

Unutmayalım ki çocuklarımızın asıl ihtiyacı olan en yeni, en son teknoloji iPad’ler, telefonlar değil. Asıl ihtiyaç duydukları, onlarla kaliteli zaman geçirmemiz, oyun oynamamız, sohbet etmemiz ve sarılıp sevgimizi göstermemizdir. Teknolojinin esiri olmuş, telefonundan bir dakika dahi ayrılamayan bireyler yerine; teknolojiyi kısıtlı kullanan, spor yapan, kitap okuyan, resim yapan çok yönlü çocuklar yetiştirmek için, önce bizim onlara iyi örnek olmamız gerekiyor. Bize düşen görev çocuklarımızla gerçekten ilgilenmek, aile bireylerinin teknoloji (televizyon, iPad, bilgisayar, telefon v.s.) olmadan da birlikte kaliteli, keyifli vakit geçirmesini sağlamaktır.