Organization Accredited by Joint Commission International
ONLINE RANDEVU

Üşümeyeceğiz, Düşmeyeceğiz, Durmayacağız

Düşmeden önce tedbir alalım…

Üstad Niyazi Sayın’la sohbetimiz sırasında çok kıymet verdiği bir hocasından kulağına küpe kalacak bilgileri paylaştık. Olgunlukta ve yaşlılıkta dikkat etmemiz gereken üç şey belirtti: ‘’Üşümeyeceğiz, düşmeyeceğiz ve durmayacağız.’’

Yaşlılık travmalarını incelediğimizde en çok evde başımıza gelen yaralanmalarla oluştuğunu görüyoruz. Özellikle ilerleyen yaşlarda bazı hastalıklar vücut dengemizi bozabiliyor ve büyük travmalara maruz kalıyoruz. Bu tür travmalardan korunmak yaşam kalitemizi ve huzurumuzu sağlayacaktır. Yaşadığınız ortamda başımıza gelebilecek tansiyon, kalp-ritim bozuklukları, baş dönmesi ve düşmeye sebebiyet verebilir. Böyle durumlarda yakın bölgede tutunabileceğimiz yerlerin olması bizi düşmekten kurtaracaktır. Bu sebeple yatak odamızda en çok kullandığımız odalarınızda ara koridorlarda muhakkak duvara kol dayama ve tutunma aparatları monte ettirmeli. Islak zeminlerde kaymayı azaltacak yer aparatları yerleştirmeli. Karanlık olmasını engelleyecek gece lambalarını açıkta tutmayı, evde düz ayak bir yürüme koridoru sağlamayı, ayağımıza takılacak halı, kilim, paspas gibi malzemelerin olmamasını sağlamalıyız. Bunlar evdeki ufak değişiklikler olup travmayı engelleyecek çok önemli kararlardır. Özellikle evimizin dizaynında buna uygun değişikliklerin yapılması olası travmaların yol açacağı sakatlıkları da önleyecektir. Tabi bu tedbirleri alırken travmaya yol açacak dahili problemlerimizin düzenli takipleri ve tedavilerinin aksatılmaması gerekmektedir.

Vücudumuzda olabilecek basit rahatsızlıklar yaşlılık döneminde dengemizi daha kolay bozduğu için tedbiri elden bırakmamamız gerekir. Travmalar kasların güçlü, reflekslerin aktif olduğu dönemlerde daha basit yaralanmalar oluştururken ilerleyen yaşlarda basit travmalar daha sıkıntılı problemler ortaya çıkarabilir. Bu sebepten dolayı travmanın şiddeti ne olursa olsun muhakkak hekim tarafından değerlendirilmesi ve problem büyümeden tedbir alınması gerekir.

Yaşımız ilerledikçe kasların zayıflaması, reflekslerin azalması, kemiğimizin sertleşmesi ve kırılganlığının artması düşük enerjili bir yaralanmada dahi ağır sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bir şey olmaz demeden, birşey olmadığını ispat etmek ve tedbir almak çok önemlidir. Özellikle belirli bir yaştan sonra yakınlarımızda bu tür travmaları üzülmesinler diye saklamak başımıza problemler çıkartabilir. Omurga kırıkları sıklıkla travmadan bahsetmeyen büyüklerimizde bir - iki hafta sonra tespit edilmekte ve onlar için geriye dönüşü olmayan sonuçlar doğurmaktadır. Belli bir yaştan sonra kemik erimesi ve kemiğin kırılganlığının artmasından dolayı çökme kırıkları omurgada görülebilmektedir. Hekim kontrolünde olduğu sürece korkmadığımız bu kırıklar fark edilmediğinde sıkıntılı sonuçlar doğurur. Yine yaşlılıkta yerinden ayrışmamış kırıkların olması fark edilmediğinde ameliyat gerektirecek kırıklara dönüşür ve hiç gerek yokken hastalar ameliyat olmak zorunda kalırlar. Bu sebepten dolayı sadece düşmemek için tedbirleri almak yetmez, düştükten sonra da hekime başvuruncaya kadarki zamanı doğru değerlendirmek ve problemleri basitken çözmek en doğrusudur. Biz Ortopedik Cerrahlar kırık tedavisinde hastayı eski performansına dönüştürebilmek için en hızlı bir şekilde müdahalemizi ve tedavisini yapmak isteriz. Ama biliyoruz ki en doğru tedaviyi de yapsak başımıza gelebilecek risklerden dolayı tedirgin oluruz. Biler için nemli olan ileri yaştaki bir hastada cerrahi tedavi gerekmeden problemlerin çözülebilmesidir.


Op. Dr. Mustafa TEKKEŞİN

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı