Kronik Bronşit / KOAH
KOAH: Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor
Tüm dünyada giderek yayılan KOAH bu hızla giderse 2020 yılında ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yerini alacak. Sigara kullanımının giderek artması hastalığın da yayılmasına neden oluyor. Bir diğer önemli nokta ise, hastaların belirtileri sigaranın doğal sonucu olarak görüp hekime başvurmaması…
Özellikle son yıllarda adını sıkça duyar olduğumuz bir hastalık KOAH. Yani Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı. Adını çok daha sık duyuyoruz çünkü kamuoyunda KOAH konusunda farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalar giderek artıyor. KOAH tüm dünyada sigara kullanımının artmasına bağlı olarak giderek yayılıyor.
KOAH nasıl bir hastalık?
Halk arasında ‘kronik bronşit’, ‘müzmin bronşit’ gibi isimlerle adlandırılan KOAH aslında bir akciğer hastalığı. Hem amfizem hem de kronik bronşiti kapsayan KOAH’ta, akciğerlerdeki hava yollarının daralmasına bağlı olarak nefes alıp verme sırasında hava akımı kısıtlanıyor. Bu daralmaya bağlı olarak da nefes alıp vermekte zorluk yaşanıyor.
Oluşumundaki etkenler neler?
Hastalığın ortaya çıkmasına neden olan en önemli etken sigara. Bunun yanında, pipo, puro ve birçok ülkede yaygın olan tütün tüketiminin diğer yolları da risk faktörlerini oluşturuyor. Sadece sigara kullanan kişiler değil, sigara dumanına maruz kalan pasif içici dediğimiz kişiler de risk altında. Sigaraya pasif maruziyet, solunumsal semptomlara ve KOAH gelişimine katkıda bulunuyor. KOAH’ın diğer kanıtlanmış nedenleri; iş yeri ortamındaki tozlar ve kimyasal maddeler (buhar, iritan maddeler, dumanlar) ve iyi havalanmayan evlerde yemek pişirme ve ısınma amacıyla kullanılan organik yakıtların (odun, tezek vb) yol açtığı iç ortam hava kirliliği. Bunların yanı sıra kişinin genetik olarak yatkınlığı da önemli bir etken olarak sayılıyor.
KOAH dünyayı sarıyor
KOAH günümüzde dünya genelinde en önemli dördüncü ölüm nedeni olarak gösteriliyor ve yayılım bu hızla devam ederse 2020 itibari ile en önemli üçüncü ölüm nedeni olacağı düşünülüyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün tahminlerine göre 2000 yılında KOAH nedeniyle dünyada 2.74 milyon kişi hayatını kaybetti. Türkiye’de ise 5 milyon civarında KOAH’lı hasta bulunduğu ve her yıl bu hastalıktan 26 bin kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Tüm bu tablonun temel nedeni ise sigara.
Hastalığın ortaya çıkmasında cinsiyet ayrımı söz konusu mu?
Cinsiyetin KOAH gelişimindeki rolü konusunda çelişkili bilgiler var. Geçmişte KOAH görülme sıklığının erkeklerde daha yüksek olduğu bildirilmesine karşın, yapılmış son çalışmalarda gelişmiş ülkelerde KOAH görülme sıklığının kadın ve erkeklerde eşitlenmiş olduğu görülüyor. Yüksek gelirli ülkelerde kadınlar arasında sigara içenlerin oranının artması, düşük gelirli ülkelerde ise kadınların iç ortam kirliliğine daha çok maruz kalmaları bunun nedeni olarak gösteriliyor.
Hastalar zamanında hekime ulaşabiliyor mu?
KOAH hastalığının belirtilerine sahip hastaların büyük çoğunluğu, hastalık ilerleyip solunumsal sakatlık boyutuna gelene kadar bir hekime başvurmuyor ve dolayısıyla da KOAH tanısı alamıyor. Hasta ve yakınlarının özellikle hastalığın belirtileri konusunda farkındalıklarının artması hem var olan hastalara ulaşmada hem de yeni hastaların ortaya çıkmasını engellemede etkili oluyor. Son zamanlarda hastalığı erken dönemde yakalamak ve tedavisini gerçekleştirmek çok önemli bir halk sağlığı konusu haline geldi.
KOAH’ın varlığı hangi belirtilerden anlaşılıyor?
Hastalığın en belirgin özelliği, öksürük, balgam ve nefes darlığı. Öksürük ve balgam çıkarma önceleri sadece sabah görülüyor. Bu dönemde balgam çok az miktarda oluyor. Hastalar genellikle bu şikayetleri önemsemiyor çünkü bunu sigara içmenin doğal bir sonucu olarak kabul ediyorlar. Aslında öksürük ile birlikte az miktarda balgam çıkarmak çok önemli bir hastalığın yani KOAH’ın erken habercisi. Eğer sigara içmeye devam edilirse ve hastalık ilerlerse öksürükler şiddetleniyor ve balgam miktarı gittikçe artıyor. Hastalar günün her saatinde balgam çıkarmaya başlıyorlar. Nefes darlığı hastalığın erken dönemlerinde koşma, hızlı yürüme veya merdiven çıkma gibi eforlarda ortaya çıkarken, hastalığın ilerlemesi ile istirahatte dahi nefes darlığı oluşuyor. Bütün bu yakınmalar kış aylarında ve özellikle hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde ve gribal enfeksiyonlar sonrasında artıyor.
Tanı nasıl konuluyor?
Birçok hastalıkta olduğu gibi KOAH için de hasta hikayesi büyük önem taşıyor. Bununla birlikte, hastada sigara kullanımı, zararlı gaz ve partiküllere maruziyet veya genetik risk faktörleriyle birlikte kronik öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi semptomlar varsa öncelikle akciğer grafisi çekiliyor ve solunum fonksiyon testleri yapılıyor. Standart akciğer grafisinde KOAH’a ilişkin bulgular saptanabilmekle beraber yukarıdaki şikayetlere neden olabilen akciğer kanseri, bronşektazi, zatürre, tüberküloz gibi diğer akciğer hastalıklarının tanısı da konulabiliyor. Akciğer filmlerinde anormallik saptanan kişilerden bilgisayarlı akciğer tomografisi de istenebiliyor. Solunum fonksiyon testleri ise KOAH tanısının objektif olarak kesinleştirilmesini ve hastalığın varlığı durumunda ağırlık derecesinin belirlenmesini sağlıyor. Bu tetkiklerin dışında EKG ve tam kan sayımı gibi yardımcı tanı yöntemlerine de başvurulabiliyor.
KOAH tedavi edilebiliyor mu?
Hastalığın erken tanısı, tedavinin başarıya ulaşması için çok önemli. Bu nedenle sigara içen bir kişi bahsedilen şikayetlerden bir veya birkaçı ortaya çıktığı anda mutlaka uzman bir hekime başvurmalı. Çünkü erken teşhis ve belki bu aşamada sadece sigaranın bırakılması veya beraberinde eklenecek medikal tedavi ile bu ilerleyici ve akciğerleri sakat bırakan hastalıktan kurtulmak mümkün olabiliyor. Hastalık ilerleyip akciğerlerdeki harabiyet kalıcı ve geri dönüşümsüz olduğunda medikal tedavi ve destek ne kadar verilirse verilsin hastalarda tam bir tedavi sağlamak mümkün olamayabiliyor.