Spor Yaralanmaları
Spor insanların eğlenmek, vücudunu geliştirmek, beden sağlığını arttırmak, heyecanlanmak ve mutluluklarını arttırmak için profesyonel veya amatör yaptıkları tüm aktivitere denebilmektedir. Eskiden parmakla sayılabilecek kadar spor dalları varken günümüzde sayısı giderek artan miktarda yeni dallar duymaktayız. Bütün bunlar tabiki biz spor cerrahlarının görevini ve sorumluluğunu arttırmaktadır. Çok erken yaşlarda spora başlamak ve ilerleyen yaşlarda aktif spor yapmak yaralanmalı arttırırken yanlış yapılan aktivitelerde sakatlanmalara yol açmaktadır.
Spor eğlence, yarışma, vücut geliştirme ve sağlık amacı ile kas-iskelet sistemi fonksiyonlarıyla yapılan bedensel hareketlerdir. Günümüzde profesyonel ve amatör olarak birçok insan tarafından çeşitli sporlar yapılmaktadır. Futbol, basketbol, tenis, kayak gibi ağır sporlarda spor yaralanmaları daha sık görülmektedir. Özellikle sporu spor olsun diye ara sıra yapan bazı amatör sporcularda, çok basit bir travmayla daha kolay spor yaralanması gelişebilmektedir.
Spora başlamadan önce yapmamız gerekenleri belirlemeli ve tüm hazırlıkları tamamlamalıyız. Bunların başında sağlık kontrolümüz gelmektedir. Sağlık taraması ile spora engel bir durumun olup olmadığı belirlenmelidir. Daha sonra yapacağımız spor dalına uygun çevresel faktörleri en ideal hale getirmeliyiz. En son olarak vücudumuzun kondisyonunu belirlemeli ve buna uygun seviyeden spora başlamalıyız.
Bilimsel araştırmalar, spor yaralanmalarını önleyici programlarla spor yaralanmalarının azaltılabileceğini göstermişlerdir. Profesyonel destek alınması ve bilinçli spor yapılması önemlidir. Bir o kadar da kendimizi iyi ölçmeli ve değerlendirmeliyiz.
Örneğin yürümek güzel bir spordur. Bunda sakatlık nasıl olur diyebiliriz. Düşünelim; Ne zaman yürüyoruz, saat kaçta yürüyoruz, kimle yürüyoruz, dağda mı bağdamı yürüyoruz, yağmurda mı karda mı, güneşte mi bulutta mı, spor ayakkabısıyla mı botla mı, elli kiloda mı, seksen kiloda mı, her gün mü, haftada üç gün mü, elbiseyle mi, eşofmanla mı, on dakikamı, bir saat mi, bayır aşağımı…
Görüldüğü gibi sadece yürümek dediğimiz sporda birçok faktör var ve biz bunları hesap etmediğimiz bir anda tökezleyip düşebilir ve ciddi bir sakatlık yaşayabiliriz. Bu sebeple önce spor yaparken yaralanmamayı öğrenmeliyiz.
Peki, Spor yaralanmaları nelerdir:
Özellikle temas sporu yapanlarda olmakla beraber bireysel sporlarda da sıklıkla kas-iskelet sistemine ait çeşitli yaralanmalar olmaktadır.
Cilt cilt altı yaralanmaları en fazla gördüğümüz tablolardır. Spora dönüşü hızlandırma anlamında önem arz etmektedir.
Adale ezilmesi, adale liflerinde yırtılmalar ve tendon kopmaları (Aşil tendon kopmaları, omuz rotator adale yırtıkları, quadriseps tendon yırtıkları, kasıkta tendon kopmaları, uyluk arkasında hamstring adale yırtıkları sıklıkla görülmektedir. Özellikle amatör spora başlayanlarda daha sık karşılaşılır ve yanlış yapılan sporun ilk belirtileridir.
Yaptığınız sporda aktivite arttıkça bağ (ligaman) yaralanmaları ön plana çıkmakta; Eklemlerde burkulma ve dönmeler sonucunda bağlarda gerilme, esneme ve kopmalar (ayak bileği burkulması ile bağ yaralanmaları, diz iç yan, dış yan ve çapraz bağ yaralanmaları)
Birebir temas sporlarında travmanın şiddetine, yönüne ve düşme şekline göre çeşitli kemik kırık ve çıkıkları oluşabilmektedir. Burada birçok faktör göz önünde tutulmalıdır. Sporu yaptığımız mekân, iklim şartları, birlikte spor yaptığımız kişinin kondisyonu ve heyecanı, bireysel sporlarda kendi kondisyonumuz ve heyecanımız, daha önceden yeterli antreman yapıp yapmadığımız, vücudumuzu yetirince tanıyıp tanımadığımız, yaşımız ve buna uygun spor yapıp yapmadığımız, sporu ne amaçla yaptığımız, Battal Gazi ruhu taşıyıp taşımadığımız, Dedemiz Battal Gazi gibi korkusuzca atlayışımız… Bu ve bunun gibi birçok faktör yaralanmanın şiddetini, travmadaki enerjinin ne kadar yüksek olup olmayacağını belirler. Bundan dolayı önce koruyacağız sonra başımıza gelirse tedavi edeceğiz.
Spor yaralanmalarında ilk yardım olay yerinde yapılan işlemdir. İlk yardım genellikle çevredekiler tarafından yapılmaktadır. Spor alanında yaralanan herhangi bir sporcuya bilinçli ve doğru yaklaşmak gerekir. Aksi takdirde istenmeyen daha kötü sonuçlar oluşabilir. Yaralanan sporcu uygun bir şekilde spor alanı dışına alınmalıdır. Yaralanan bölge istirahat pozisyonuna alınır ve kanamayı azaltmak için hemen soğuk uygulama yapılmalıdır. Buz ve benzeri malzemeler direk cilt ile temas etmemeli, 20-30 dakika süre ile uygulanmalıdır. Soğuk uygulama 2 saat ara ile günde 5-6 kez uygulanabilir. Daha sonra yaralanan bölgeye göre doktora ulaşıncaya kadar bandaj ile kompresyon veya atel uygulanmalı özellikle ekstremite dolaşımına dikkat etmeli, morarma durumunda hemen bandaj gevşetilmeli, ekstremite kalp seviyesinde tutulmalıdır. Yaralanan sporcu en kısa zamanda uygun bir merkeze götürülerek, Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi sağlanır.
Kesin tanı en kısa zamanda muayene ve doğru görüntüleme yöntemleri ile yapılır. Yaralanma anından ne kadar zaman geçerse şişlik nedeniyle muayene yapılamayabilir ve tanıda hatalar oluşabilir. Bu sebeple zaman geçirmeden hekime ulaşmamız gerekir. Kırık ve çıkıklar için direk grafi veya bilgisayarlı tomografi tetkiki, yumuşak doku yaralanmaları için manyetik rezonans veya ultrason tetkiki yapılabilir.
Spor yaralanmasının şiddetine, hasarına ve yerine göre konservatif veya cerrahi tedavi yapılır. Konservatif tedavi ameliyat dışında ki seçeneklerdir; Elastik bandaj, özel ateller, sirküler alçı, ortez ile ekstremite istirahate alınır.
- Cerrahi tedavideki amacımız kişiyi en kısa sürede normal aktivitesine ve yaşamına döndürmektir. Yaralanmanın şekline göre tedavi seçenekleri değişmektedir. Tüm dünyada bilinçlenme ile artan spor aktivitesi beraberinde yaralanmaları da arttırmış ve bunlarla ilgilenen Spor Cerrahisi branşını geliştirmiştir. Sadece profesyonel sporculara değil tüm yaralanmalara da bakışımız aktif yaşama hızla dönmektir.