Psikoterapi

Psikoterapi Nedir?

Öncelikle "Psikoterapi ne değildir?" den başlamak yerinde olur.

• Pollyannacılık oynamaya çalışmak, her şeye pozitif bakmaya zorlanmak değildir.
• Psikoterapi muhabbet etmek değildir.
• Ne yapacağınızın söylendiği, sizin yerinize karar verilecek, yön çizilecek bir süreç değildir.
• Pasif olduğunuz ve terapisti takip ettiğiniz bir süreç de değildir.

Peki nedir?

Psikoterapi kendinize tuttuğunuz bir aynadır. Düşüncelerinizi, duygularınızı, davranışlarınızı masaya yatırdığınız ve alternatiflerini değerlendirdiğiniz bir süreçtir. Yaşadıklarınızı, hissettiklerinizi ve düşündüklerinizi en iyi siz bilirsiniz, bu nedenle psikoterapiye gelen kişi pasif değil aktiftir.

"Pollyannacılık oynamak" da en büyük yanılgılardan biridir. Psikoterapide pozitif yanlara odaklanılmaz bunun yerine olumlu, olumsuz, nötr her türlü yandan bakılmasına çalışılır. Başka bir deyişle vizyonunuzu genişlettiğiniz bir süreçtir.Son olarak, psikoterapi muhabbet etmek değildir! Bir yakınınıza dert yanmaktan ya da tavsiyelerini dinlemekten çok farklıdır. Bu süreçte ilerleyen, aktif olan sizken, psikoterapist sizinle bu yolu beraber yürür.

Psikoterapist Kimdir?

Psikoterapist psikoterapi eğitimi almış kişidir. Psikologlar ve psikiyatristler psikoterapist olmak için yeterli eğitimi aldıklarında bu unvanı kullanabilirler.

Psikologlar 4 senelik lisans eğitimleri süresinde teorik bir eğitim alırlar. Yüksek Lisans programları ise pratik eğitimi yani psikoterapi yapma becerisini hedefler.

Psikiyatristlerin hepsi psikoterapi yapmayı öğrenerek mezun olmazlar ancak bazı psikiyatri programları pratik psikoterapi eğitimini de içerir. İçermeyen programlardan mezun psikiyatristler de psikoterapi eğitimlerini bazı psikologların da yaptığı gibi dışarıdan tamamlayarak bu yeterliliğe ulaşabilirler.

Önemli Not. Türkiye'de henüz "lisanslı psikoterapistlik" yoktur. Bu nedenle tercih edeceğiniz terapistin yeterliliği hakkında bilgi edinmek için eğitimini incelemeniz yerinde olacaktır. Psikoloji ve Psikiyatri eğitimlerinde standardizasyonun olmaması sebebiyle bu inceleme daha da önem kazanmaktadır.