Bel ve Boyun Fıtıkları
Ne Zaman Cerrahi?
Bel ve boyun fıtıkları gerek ev, gerekse çalışma hayatında yaşadığımız olumsuz durum ya da şartlar nedeniyle sık sık karşılaşılan sorunların başında geliyor. Fıtıklar, bel ve boyun ağrılarının en önemli nedenlerinden.
Bel ağrısı her insanın ömrü boyunca en az bir kere karşılaştığı bir sorun. Bel ağrılarının yaklaşık yüzde 10’unun nedeni bel fıtığı ve yüzde 90’ı belimizin çevresindeki kas ve dokulardan kaynaklanıyor.
Son yıllarda bel ve boyun fıtıklarında her iki bölgede de uygulanan cerrahi yöntemler yüz güldürücü sonuçlara ulaştırıyor.
Neden oluyor, riskleri neler?
Yatarken belimize binen yük miktarı bir birim, ayaktayken iki birim ve otururken dört birimdir. Gün boyu oturarak çalışmak bel problemi açısından risk oluşturuyor. Bel sağlığı açısından yapılmaması gereken en önemli davranışlardan biri de bacaklarımızı kırmadan eğilerek yerden bir şey almak. Daha önce bel ağrısı yaşanmamış olsa bile, tüm bu ani hareketler bel fıtığının oluşmasına neden olabiliyor. Özetlemek gerekirse, bel fıtığı için 16 yaşın üzerindeki herkes risk altında.
Şiddetli bel ağrısı ile gelen hastaya nasıl bir tedavi uygulanıyor?
Hastanın öncelikle bel fıtığının olup olmadığını tespit etmek için MR çekiliyor. Hastanın MR bulgularında fıtık görülse bile, muayenesinde belirtiler görülmezse ameliyat düşünülmüyor. Bu durumda, fizik tedavi ya da yatarak istirahat ile birlikte ilaç tedavisine başvuruluyor. MR ve muayene bulguları örtüştüğünde ise ameliyat kararı alınabiliyor.
Bel fıtıkları ne zaman ameliyat gerektiriyor?
Kişide refleks kaybı, yaklaşık dört haftalık ilaç tedavisine rağmen geçmeyen ağrılar ve kuvvet kaybı yaşanıyorsa ameliyat için geçerli nedenler olduğunu söyleyebiliyoruz. Durumu uygun olan hastalar yaşı kaç olursa olsun ameliyat edilebiliyor. Unutulmamalıdır ki, bel fıtığı tanısı almış hastaların %3 ila 5’inde tedavi yöntemi ameliyattır. Vakaların %95’inde cerrahi tedavi gerekli değildir.
Ameliyatta hangi yöntemler tercih ediliyor?
Yaklaşık 45 dakika süren ve ‘mikrodiskektomi’ adı verilen bir yöntemle ameliyat yapılıyor. İki santimetrelik kesilerle yapılan bu ameliyat son derece güvenli. Ameliyat mikroskobu yardımıyla sinire baskı yapan fıtık çıkartılıyor. Eğer varsa bacağa giden sinirin etrafındaki kemik baskısı ortadan kaldırılıyor. Ameliyattan altı saat sonra hasta yürütülüyor ve bir gece hastanede kaldıktan sonra taburcu ediliyor. Halk arasında bel fıtığı ameliyatı olduktan sonra, fıtığın tekrar edeceğine dair bir inanış var. Ancak bu inanış tamamen yanlış. Eğer ameliyat olunmazsa fıtık ve ağrı devam eder.
Ameliyat sonrası hastanın hayatında neler değişiyor?
Ameliyattan sonra kısıtlanan tek şey oturmak oluyor. Kişinin gündelik yaşantısına dönmesi de 2-3 hafta sürüyor. Bu süre sürekli yatakta istirahat ederek geçmiyor; hasta bu süreçte, yürüyebiliyor, merdiven çıkabiliyor, kısa sürelerde oturabiliyor. Ameliyat olması gereken bazı hastalar ise cerrahi tedavide başarı oranlarının bu kadar yüksek olmasına rağmen farklı nedenlerden dolayı zaman kaybedebiliyor. Ayağında kuvvetsizlik gelişince zorunlu olarak ameliyata geliyorlar. Ancak bu hastalarda maalesef gelişen güç kaybı ameliyat ile her zaman düzelmeyebiliyor.
Belirtileri Neler?
Bel fıtığında en önemli belirti bel ağrısı oluyor. Fıtık ilerlemeye başladıkça, seviyesine göre değişen bölgelerde olmakla birlikte genelde kalçadan başlayıp ayağa kadar uzanan ağrı, uyuşukluk, karıncalaşma, kuvvet kaybı olarak görülmeye başlanıyor. Fıtıklar, zamanında müdahale edilmediği takdirde kısmi felçlere kadar gidebiliyor. Bel fıtığı sorunu olanlarda bazen idrar ve büyük abdest kaçırmaları da gözlenebiliyor. Bu belirtilere sahip kişilerin en geç 24 saat içinde ameliyat edilmesi gerekiyor.
Hastanın MR bulgularında fıtık görülse bile, muayenesinde belirtiler görülmezse ameliyat düşünülmez. Bu durumda, fizik tedavi ya da yatarak istirahat ile birlikte ilaç tedavisine başvuruyoruz.
Önemsemediğiniz Ağrının Altında Boyun Fıtıkları Olabilir!
Boyun fıtığı, gündelik yaşam içerisinde özellikle uzun süre bilgisayar başında kalan kişilerin, başını öne eğerek çalışmak zorunda kalanların ve masa başı çalışanların sık karşılaştığı bir sorun. Bu anlamda bir meslek hastalığı olarak da tanımlanabilecek bu sağlık problemi ile ilgili Dr. Bahadır Ay şu bilgileri verdi:
Boynumuz neden ağrır?
Boyun ağrıları her yaş grubunun ortak sorunu. Her üç kişiden biri hayatı boyunca bir kez omuz ağrısına maruz kalıyor. Boyun ağrılarının ortaya çıkmasına birçok hastalık neden olabiliyor. Bunlar arasında, disk dejenerasyonu, boyun omurgasında kireçlenme, miyofasyal ağrı sendromları, romatizma, osteoporoz, kötü duruş ve boynu kötü kullanma sayılabilir. Ancak istatistikler boyun ağrılarının en sık nedenini boyun fıtığı olduğunu gösteriyor.
Belirtileri neler, nasıl tanı konuluyor?
Birçok hasta boyun fıtığının kol ve göğüs ağrısını kalp sorunlarıyla karıştırarak kardiyoloji bölümüne başvuruyor. Oysa boyun fıtıkları boyunda genellikle ağrı yapmıyor ve kolda ağrı, uyuşukluk, karıncalanma ve kuvvet kaybı ile kendini gösteriyor. Örneğin ev hanımları, parmaklarında ve ellerinde his kaybından dolayı tabak ya da bardakların elinden düşmesi şikayeti ile hekime başvuruyor. Bir grup hasta da ağrı hissetmiyor ancak boynundaki fıtık omuriliğe baskı yaptığı için yürürken ayakları birbirine dolaşıyor. Hasta tahmin etmese de çekilen MR sonrasında boyun fıtığı tanısı alıyor.
Boyun fıtıklarında cerrahi tedaviye ne zaman başvuruluyor?
Cerrahi tedavi omurilik ve sinir dokusuna baskıyı yani fıtığı ortadan kaldırmak amacıyla yapılıyor. Klasik boyun fıtığı ameliyatlarında, boynun ön yüzünde iki santimlik bir kesiden içeri giriliyor. Mikroskopla fıtıklaşmış disk çıkarılıyor ve kollara giden sinirlerin etrafındaki baskı meydana getiren dokular çıkarılarak sinir rahatlatılıyor. Disk boşaltıldıktan sonra omurların çökmemesi, ileride gelişebilecek deformitenin önlenmesi amacıyla boynun hareket yeteneğini koruyan disk protezi veya kafes konuluyor. Yaklaşık bir saat süren ameliyat sonrasında hastaya kafes uygulanmışsa altı hafta boyunluk uygulanıyor. Ameliyat sonrasında hasta tüm şikayetlerinden kurtuluyor.