Mutluluk Kaynağı BESLENME
Beslenme, insan vücudunda serotonin denen mutluluk hormonunun salınmasını uyarıyor. Böylece, kişinin sadece besin ihtiyacını karşılamaktan çıkıp, damak tadını değiştirmek, sosyal ihtiyaçlarını karşılamak, mutlu etmek için kullanılır hale gelebiliyor. Bu da, beraberinde, çağın hastalığı “Obezite”yi getiriyor.
Yediğinizi azaltın, hareketinizi artırın…
Sizi rahatsız eden fazla kilodan kurtulmanın birçok yöntemi var. Bunlar, beslenme tedavisi, fiziksel aktivitenin artırılması, davranış değişikliği terapisi, gerekli durumlarda cerrahi girişimler, ilaç tedavisi vb gibi...
Minessota Üniversitesi’nde yapılan çalışmalar gösteriyor ki, bilinen en iyi zayıflama türü, kişinin aldığı günlük kalori miktarını azaltılırken, beraberinde yakılan kaloriyi artırması! Yani, kişiye özel hazırlanan bir beslenme programı, fiziksel aktiviteyle desteklendiğinde yüksek oranda kilo kaybı elde ediliyor.
“Yağ yaktıran besin” diye bir şey yok!
Yağ yakmak için yapılması gereken tek şey, diyetin yağdan gelen kalorisinin azaltılması ve beraberinde aktivitenin arttırılmasıdır. “Yağ yaktıran besin” diye bir şey yoktur.
Diyet kişinin normal yaşantısına ne kadar uyumlu olursa o kadar kolay yapılıyor ve sürdürülebiliyor. Ancak kişiyi zorladıkça yapılabilirliğini yitiriyor; kişinin diyete karşı ön yargılı olmasına, diyetten soğumasına ve diyeti bırakarak daha fazla kilo almasına sebep oluyor. Önemli olan ideal kiloya erişene kadar yaşam tarzıyla uyumlu diyeti, devamlılık arz eden bir şekilde yapmaktır.
Pastaya “hayır” demediğiniz de kilo almamak!
Kilo verme tamamlandığında uygulanan koruma programı, diyet sürecinin sağlamasıdır. Koruma programında aldığınız kalori yavaş yavaş arttırılır. Böylece kişi ilk pizza yediğinde ya da pastaya "hayır" demediğinde kilo almaz hale gelir.
Şu da asla unutulmamalıdır ki, kilo verme programlarında diyetisyen size en uygun diyeti de hazırlasa, siz eğer motive değilseniz arzu ettiğiniz sonuca ulaşamıyorsunuz. Bu nedenle öncelikle kilo vermek için kesin kararlı olmalısınız