Organization Accredited by Joint Commission International
ONLINE RANDEVU

Çalışan Kalpte By-Pass

Çalışan Kalpte By-Pass Ameliyatları

"Çalışan Kalpte By-Pass Cerrahisi” ilk yapılan Koroner By-Pass ameliyatıdır. İlk olarak, 1960’da SSCB’de Dr. Kolessov tarafından göğüs atardamarının en önemli koroner arterine yapılmıştır. 1960’lı yılların ikinci yarısında kalp ameliyatlarının kalp-akciğer makinesiyle yapılması rutin hale gelince, "Çalışan Kalpte By-Pass” tekniği hemen hemen terkedilmiştir.

Kalbin durdurulması ve hareketsiz bir ortamda zaman kısıtlaması olmadan, kalp-akciğer makinesinin yardımıyla kan dolaşımında aksama yaratmadan Koroner By-Pass yapılması elbette önemli bir teknik avantaj getirmekteydi. Özenli bir şekilde, bizzat cerrah tarafından net görülerek yapılan bir ameliyatın, elbette, hareket halindeki kıpır kıpır bir organda yapılan ameliyata göre daha yüksek konforu vardı. Ancak bu konforu sağlayan kalp ve akciğer makinesi, pek de masum sayılmayabilir.

Vücut kanının hem oksijenlendirilip hem de vücuda Kalp-Akciğer makinesi tarafından pompalanması fizyolojik olmayan bir dolaşım yaratır. Bu durum hem kalpte hem de beyin, akciğer, böbrek gibi organlarda önemli sayılabilecek fonksiyon bozuklukları yaratabilir. Bu fonksiyon kayıpları, sağlam bir hastada önem taşımasa da, özellikle kalp, akciğer, böbrek fonksiyonları ameliyat öncesinde de iyi durumda olmayan hastalarda, önemli ve hayati tehdit yaratan komplikasyonlar oluşturabilmektedir.

1990’lı yılların başında, özellikle organ fonksiyonları önemli ölçüde bozulmuş hastalarda tekrar gündeme taşınan "Çalışan Kalpte By-Pass” ameliyatı, yüz güldürücü sonuçlarıyla tekrar popülaritesini artırmaya başladı. Gelişmiş olan teknolojinin de yardımıyla, kalbin By-Pass yapılacak bölgesini hareketsiz hale getiren stabilizatörler ve koroner kan dolaşımını By-Pass esnasında devam ettirecek shuntlar geliştikçe, "Çalışan Kalpte By-Pass Ameliyatı”nın toplam kalp ameliyatlarındaki oranı da önemli ölçüde arttı.

Çalışan Kalpte By-Pass” nasıl bir yöntemdir?

Bu yöntem kalbi durdurmadan, "Kalp-Akciğer Pompası”na bağlamadan, atan kalpte gerçekleştirilen bir cerrahi yöntemdir. Cerrah, ameliyat sırasında özel cihazlar kullanarak, sadece üzerinde çalışacağı kalp bölgesinin hareketlerini azaltır. Bu sırada kalp, hem vücuda hem de kendisine kan pompalamaya; yaşam için gerekli dolaşımı sağlamaya devam eder. Cerrah greft denilen, kalbe alternatif yoldan kan getiren damarı, gözle zor görülebilen incelikte iğne ve ipliklerle, "sağlıklı” koroner arter kısmına dikerek, buraya kan ulaşmasını sağlar. Dolayısıyla artık darlık ya da tıkanıklık nedeniyle aksayan kan akımı bu kısma uğramadan arterin uç kısmına ulaşmış olur (By-Pass: uğramadan geçme).

Kalp-Akciğer Pompası” kullanılmamasının avantajları nelerdir?

"Kalp-Akciğer Pompası”nın kullanıldığı ve geçici olarak kalbin durdurularak devre dışı bırakıldığı açık kalp ameliyatlarında, oksijenatör ve dolaşan kan, yabancı yüzeylerle etkileşerek vücudun bazı savunma mekanizmalarını tetikleyebilir. Bu durumda vücudun verdiği yanıt, adeta bir organ reddini andırır. Ancak elbette çok daha hafif bir reaksiyon oluşur. Bu oluşan reaksiyon, organlarda geçici bir sendeleme veya fonksiyon kaybı yaratabilir. Kalp, akciğer, böbrek vb gibi fonksiyonları ameliyat öncesinde de iyi durumda olmayan hastalar, bu olumsuzluktan çok daha fazla etkilenerek organ yetmezliğine girebilir. Örneğin, ameliyat öncesinde günlük hayatta orta dereceli eforda nefes darlığı çeken bir KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı) hastası, akciğer yetmezliğine girerek günlerce solunum cihazına bağlı kalabilir. Ya da böbrek fonksiyonları bozuk ancak henüz diyaliz gerekmeyen bir hasta ameliyat sonrasında birkaç kez diyaliz seansına ihtiyaç duyabilir. Bir diğer önemli durum da beyin ile ilgili problemlerdir. Özellikle ileri yaştaki hastalarda ameliyat sonrası geçici kişilik değişimleri, halüsinasyonlar olabilir. Bu ve benzeri organ fonksiyon bozukluğu olan hastalarda "Çalışan Kalpte Koroner By-Pass Ameliyatları”nın uygulanması ile bahsi geçen olası riskler tamamen ortadan kalkmasa da, önemli avantajlar sağlanır.

Çalışan Kalpte Koroner By-Pass Ameliyatı”nın sağladıkları

  • En başta hastaların "kan” nakli ihtimali asgariye iner. Hastaların çok önemli bir kısmında hiç kan nakli gereksinimi olmaz. Bu da nakil yoluyla bulaşabilecek hastalıkları önler, yabancı birisine ait kan ürününün kan grupları uygun olsa bile vücutta yaratabileceği reaksiyonun oluşmasına engel olur.
  • Özellikle ileri derecede kalp fonksiyonu bozuk olan hastalarda ameliyat sonrası gelişebilen kalp yetmezliğinin ve bunun komplikasyonlarının görülme oranını önemli ölçüde düşürür.
  • Hastanın ameliyatı daha çabuk biter. Hastanın anestezi süresi kısa olduğu için yoğun bakımda kalma oranı da, hastanede kalma oranı da açık kalp ameliyatlarına göre önemli ölçüde azdır.
  • Hastalarda kan kaybı az olduğu için kendilerini daha iyi hissederler. Erkenden ayağa kalkabilme ve kendi işini görebilir hale gelme daha hızlı gerçekleşir.
  • Diğer organlara yönelik yetmezlik beklentileri önemli ölçüde azalır. Akciğer yetersizliği, diyaliz gerektiren böbrek yetersizliği gibi önemli risk oluşturan durumlara daha az rastlanır.
  • Zihinsel fonksiyonlarda bozulma, halüsinasyonlar, ameliyat sonrası delirium gibi nöro-psikiyatrik bozukluklar da daha az görülür. Hasta güncel yaşamına daha kısa sürede dönebilir.

Hangi hastalarda daha faydalıdır?

"Çalışan Kalpte Koroner By-Pass” ameliyat tekniği,

  • Kalp kasılma fonksiyonları ileri derecede azalmış hastalarda,
  • Yeni felç geçirmiş hastalarda
  • Yoğun kan sulandırıcıların kullanılmasının sakıncalı olduğu hastalarda,
  • İleri derecede böbrek yetersizliği olan hastalarda,
  • İleri derecede KOAH hastalarında,
  • Kemoterapi tedavisi altındaki ya da remisyona girmiş kanser hastalığı olan hastalarda,
  • 70 yaş ve üstü hastalarda,
  • Çıkan aortu ileri veya orta derecede plaklı/kireçlenmiş hastalarda.

Medistate Kavacık Hastanesi Ekibi tarafından geliştiren özel bir kalp-akciğer makinesi, aortu ileri veya orta derecede plaklı/kireçlenmiş hastaların ameliyatlarında kullanılarak felç oranı %0’a düşürülmüştür. Bu teknik özgün ve orijinal bir cerrahi teknik olarak dünya tıbbına kazandırılmıştır (Noyan Temuçin Oğuş ve ark. An alternative technique of proximal anastomosis in patients with an atherosclerotic ascending aorta Heart Surgery Forum. 2006;9(6):E846-8. )

Prof. Dr. Noyan Temuçin OĞUŞ, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı

Op. Dr. Mahmut AKYILDIZ, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı

Bölüm Doktorları

Prof. Dr. Ahmet Yavuz Balcı
Kalp ve Damar Cerrahisi
Op. Dr. Ahmet Refik Turgut
Kalp ve Damar Cerrahisi
Op. Dr. Mahmut Akyıldız
Kalp ve Damar Cerrahisi
Op. Dr. Remzi Tosun
Kalp ve Damar Cerrahisi
Op. Dr. Ahmet Arif Ağlar
Kalp ve Damar Cerrahisi