Ozaki Yöntemi
Kapak hastalıklarında çığır açan yöntem; Ozaki Ameliyatı
Kalp kapağı hastalıklarında amaç, hastanın kendi kalp kapağını korumaktır. Ancak kalp kapağının tamir edilemediği durumlarda kalp kapağını değiştirilmesi gerekir ve bu durumda kalp cerrahisinde son yıllara kadar iki seçeneğimiz mevcuttu; ya hastanın kapağını metal protezle değiştirecektik ya da hayvansal kaynaklı biyoprotezler kullanacaktık. Metalik kapaklarda hastayı ömür boyu ağır kan sulandırıcı kullanmaya mahkum etmenin yanında, kan sulandırıcı ilacın kanama ya da pıhtılaşmaya sebebiyet vermemesi için sürekli kan kontrolleri gereklidir ve en geç ayda bir kez hastanede kan testi yapılması gerekir. Hayvansal kaynaklı kapaklar olan biyoprotezlerde ise ağır kan sulandırıcı kullanılmamasına gerek olmasa da, yabancı bir doku olduğu için daha erken bozulmaya sebep olarak daha erken dönemde ikinci bir kalp ameliyatı gereksinimini ortaya çıkarmaktadır.
Son yıllarda artık bu iki seçenek dışında başka bir seçeneğimiz daha mevcut: Ozaki Ameliyatı. İlk olarak Japon kalp damar cerrahı Ozaki tarafından geliştirilen bu yöntemde hastanın kendi kalp zarından, tamamen hastaya özel kalp kapakçıkları yapılıyor ve başka hiçbir yabancı madde olmadan bu kapakçıklar hastaya implante ediliyor. Hastanın kendi vücudundan olduğu için, diğer biyoprotezler gibi erken dönemde bozulma ihtimalleri daha az ve hiçbir şekilde kan sulandırıcı kullanmasına gerek kalmıyor. Aynı zamanda kalp ile kapakçıklar arasına dikiş halkası gibi yabancı bir materyal olmadığı için enfeksiyon ve ritim bozuklukları gibi sorunlar çok daha az ortaya çıkıyor.
Yöntemin geliştiricisi Ozaki’nin 12 yıllık 1200 civarındaki hastasında tekrar kapak ameliyatı gerekmeyenlerin oranı yaklaşık %95 civarında ve bu oran hayvansal kaynaklı biyoprotezlerden daha iyi bir sonuç olduğunu gösteriyor.
Ülkemizde son 1-2 yıldır birkaç merkez ve cerrah tarafından yapılan Ozaki Ameliyatı artık Medistate Kavacık Hastanesi’nde de yapılabilmektedir.