Çocuklarda İdrar Kaçırma
İdrar kaçırma, beş yaşından büyük çocuklarda, istemli ya da istemsiz, en az ardışık üç ay süreyle, giysiye ya da yatağa, gece-gündüz idrar kaçırılması olarak tanımlanır. Gündüz saatlerinde idrarını kontrol etmeyi öğrenen ve alt bezinden kurtulan çocukların bir kısmı, gece uyku sırasında idrar yapmaya devam ederler. Bu alt ıslatma, idrarını tutamayıp küçük miktarda kaçırmanın ötesinde, idrarın tümünü boşaltmak biçimindedir. Anneler, ertesi sabah iç çamaşırı, pijama ve çarşaflarını, hatta şiltelerini ıslak bulurlar. İlkokul çağına kadar kısmen hoş görülebilen bu durum, ailenin olduğu kadar çocuğun kendisi için de önemli bir sorun halini alır. Bilimsel açıdan bakıldığı zaman, 7 yaşına gelmiş çocukların %5 - %10'unda görülen bu durum, haftanın 3 ya da daha fazla gecesinde ortaya çıkar. Erkek çocuklarda daha sık görülür.
Görülme Sıklığı
Görülme sıklığının dünyada %5 -%22 arasında olduğu bildirilirken, ülkemizde bu oranın %12,4 - %25,5 olduğu saptanmıştır. Erkeklerde kızlara göre daha sık görülmektedir.
Olası Nedenler
- Aile fertlerinde daha önce benzer duruma rastlanmış olması
- İdrar torbasının yeterince büyümemiş olması, (Bu çocukların gündüz saatlerinde de sık idrara çıktıkları görülür)
- İdrar torbasında normalde olmaması gereken, istemsiz gelişen kasılmalar
- Uykunun derin olması ve çocuğun mesanesinin dolması nedeniyle beyne giden habere rağmen uyanamaması
- Gelişmiş insanda gece-gündüz farkının algılanmasıyla oluşan ve otomatik olarak gece böbreklerin idrar oluşturmasını azaltan "Vazopressin" isimli hormonun, bu çocuklarda yeterince ve zamanında salgılanmaması
- Ailede, ölüm, ayrılık, geçimsizlik, hastalık okul başarısızlığı gibi olayların kaygı yaratması
- Yeni bir kardeşin doğması (Çocuğun ilgiyi tekrar üzerinde toplayabilmek için kardeşine özenerek altını ıslatmasına neden olabilir)
Tanı
Tedavi planlanan bir çocukta, bu problemin gerçek nedeninin doğumsal bir yapı bozukluğu olmadığından emin olmak gerekir. Genellikle idrar tahlili ve ultrasonografik incelemeyle idrar iltihabı ve böbrek-idrar torbası yapılarında anatomik bozukluk olmadığı tespit edildikten sonra "Gece İdrar Kaçırma" sorunu tedavi edilmeye çalışılır. Beraberinde gündüz kaçırma şikayeti olan çocuklar ayrı değerlendirmeye tutulurlar.
Tedavi
Başlıca 2 tedavi yöntemi vardır.
1. Davranış modifikasyonu (motivasyon tedavisi, alarm tedavisi, mesane retansiyonu eğitimi)
2. İlaç tedavisi (antikolinerjikler, trisiklik antidepresanlar, vasopressin)
Çocuğun Tedaviye Hazırlanması
Genellikle ailenin bu konuda şikayete başladığı 5-6 yaş döneminde, çocuk henüz durumunun bir sorun olduğunun farkında değildir. Doktorun bu konuda hem çocuğu bilinçlendirmesi, hem de ailenin konuya bakış açısını yönlendirmesi gerekir. Tedavi hangi türde olursa olsun sonuca varmanın uzun sürebileceği, moral bozukluğuna yer olmaması gerektiği vurgulanmalıdır.
Alışkanlıkların Gözden Geçirilmesi
Gece yatmadan önce sıvı alımının azaltılması ve idrara çıkılması, ilk akla gelen tavsiyedir. Ancak bunun dışında, gündüz saatlerinde uzun süreler idrarını tutan çocukların bu alışkanlıklarından vazgeçirilmesi de önemlidir.
Tuvalete Çıkma Çizelgesi
Küçük çocukları motive etmek ve alt ıslatma istatistiği elde etmek için kullanılır. Bu çizelgede alt ıslatma olmadığı günler çizelge üzerinde birer sembolle (yıldız veya çiçek resmi gibi) aile tarafından işaretlenir. Çocuğun bu günlerde ödüllendirilmesi fayda sağlayacaktır. Aynı çizelge gün içi idrar kaçırmalarda da işlenirse, hekimin çocuğun ritmi hakkında fikir sahibi olmasını sağlar.
Alarm Sistemleri
İç çamaşırına ya da yatak çarşafı üzerine konan, ıslanmaya duyarlı bir parçası olan, idrar yapılmaya başladığı an ses uyarısıyla çocuğu uyandıran bu sistemler, gece idrar kaçırmalarında başarıyla kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. İlk günlerde çok yararlı gibi görünmese de, 6-8 haftalık tedaviyle sonuç alınabilmektedir.
İlaç Tedavileri
Gece boyunca böbreklerin idrar oluşturma hızını azaltacak ilaçlar kullanılmaktadır. Ana maddesi desmopressin olan ve buruna sıkılarak veya ağızdan alınarak kullanılan bu ilaç, gece boyunca idrarın daha az salgılanmasını sağlar, mesanenin dolma zamanını uzatır. Çocukların en az %70'inde iyi sonuç verir.
İnatçı Vakalar
Tedavi yöntemlerinin tek tek uygulanması dışında, zor cevap alınan çocuklarda kombine edilerek kullanılması veya yöntem değiştirerek her aşamada bir tanesinin kullanılması gibi yaklaşımlar uygulanabilir. Ürodinamik incelemeler adı verilen testlerle mesanenin fonksiyonu hakkında bilgi sağlanması gerekebilir. Altta yatan psikolojik/nörolojik sebeplerin dışlanması açısından ürolog tarafından yan branşlarla konsültasyon yapılması gerekebilir.